EYVAH EVLENİYORUM!
- Psikolog Gonca BAĞLAR
- 9 Haz 2015
- 3 dakikada okunur

Evlilik, insanların hayatındaki önemli dönüm noktalarından biridir. Her ne kadar keyifli bir yolculuk olsa da herkesi biraz korkutur. Evlilik kararı alan veya almaya hazırlanan kişilerin akıllarında strese neden olan çeşitli soru işaretleri oluşur. Bu durum çiftlerin evlilik öncesi sendromu yaşamalarına sebep olabilir.
Evlilik öncesi sendromu, kişilerin “Acaba doğru bir karar verdim mi? Benim için doğru olan kişiyi mi seçtim? Mutlu bir yaşantım olacak mı? Evlenmeden önceki hayatım bitecek mi? Bundan sonraki hayatımı onunla geçirebilecek miyim?” gibi soruların cevaplarını bulmaya çalışmasıyla birlikte yaşadığı stresli dönemdir.
Herkes kendisini evliliğe hazır hissetmek için beklemekte ve hazır olduğunda bu kararı alırsa herkesin yaşadığı stresi yaşamayacağını düşünmektedir. Aslında hiç kimse hiçbir zaman evliliğe tam olarak hazır olmayacaktır. Çünkü evlilik bir süreçtir ve sürekli gelişen, değişen bir olgudur; evliliğe hazır olmayı beklemek yerine hem kendinizi, hem partnerinizi, hem de evlilik süreçlerini değerlendirmek size evlilik kararı alma konusunda yardımcı olacaktır.
Evlilik bütünüyle bir değişim hareketidir. Önce bir kişiyle tanışmanızla başlar, o kişiyi seversiniz, onunla hayatınızı paylaşmak istersiniz. Yeni bir düzen, yeni sorumluluklar hayatınızı değiştirecektir elbette. Önemli olan, sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturan asıl nokta, bu değişime ne kadar uyum gösterdiğinizdir. Değişim, hiçbir birey için kolay değildir ve bir süreç gerektirir. Ancak normal hayatta karşılaşılan güçlükler çoğu zaman evlilik stresi ile karıştırılır. Çünkü değişim aslında o kişiyle tanıştığınız anda başlamıştır, o kişiyle birlikte olmaya başladığınız andan itibaren zaten hayatınızda belli kurallar oluşturmuş, belli bir düzene göre yaşamaya başlamışsınızdır. Çoğu zaman çiftler yaşadıkları bu ilişkinin adına “evlilik” diyecekleri için bu stresi ve tartışmaları yaşamaktadırlar.
Evlilik sizden hayatınızı çalmayacak; aksine size, zorlu hayat yolculuğunuzda sizinle birlikte yürümek, size destek olmak isteyen ve sizi seven bir partner verecektir. Bu süreç içinde çevrenizdeki kötü evlilik hikâyelerini dinleyip; “Ya bizimde böyle olursa, onlar da başta birbirini çok seviyordu ama evlenince ne hale geldiler,” şeklinde düşüncelere kapılmayın ve genelleme yapmayın. Çünkü ilişkileri bitiren neden evlilik değil, çiftlerin hayattan ve birbirlerinden talep ettikleri gerçekçi olmayan beklentilerdir.
Evlilik öncesi stresle baş edebilmek için yapabileceğiniz en kolay şey iletişime açık olmaktır. Yaşadığınız sıkıntıların kaynağını bulmaya çalışmak ve çözüm için doğru zamanda doğru adımları atmak yaşadığınız stresi önemli bir oranda azaltacaktır. Kurduğunuz bu iletişimde kullandığınız dilin “Ben Dili” olması, partnerinizle konuşurken kendi duygularınızı ve düşüncelerinizi açıklayarak, suçlamaktan kaçınarak konuşmak, aslında iletişim kurmanın ne kadar kolay olduğunu size gösterecektir.
Kendinizi, değerlerinizi, sizin için önemli olan noktaları karşınızdaki kişiyle paylaşmak ve onu, anlamak için dinlemek size kendinizi daha rahat hissettirecektir. Ayrıca, partnerinizin yaşadığı duygulara onun penceresinden bakmaya çalışmak ve durumu onun ne düşünebileceğine göre değerlendirmeye çalışmak hem sizi bir yükten kurtaracak hem de müstakbel eşinizin sizin hakkında iyi fikirlere sahip olmasını sağlayacaktır. Çünkü bazen bir kişinin ihtiyacı olan tek şey bir çözüm önerisi sunulmasından daha çok, sadece değer verdiği biri tarafından dinlenmek olabilir.
Bütün bunların yanında bazı çiftler daha evlenmeden bile bir evlilik terapistinden yardım almayı tercih etmektedirler. Bu konuda halk arasında terapistlerin partnerlerden birini diğerinin fikrine ikna etmeye çalışacağına dair yaygın fakat yanlış bir inanç vardır. Terapistin görevi sanılanın aksine çifte ne yapacaklarını söylemek değil, onlara farkında olmadıkları iletişim sorunlarını fark ettirmek, birbirlerini anlamalarını sağlamak ve sorunlarını konuşarak çözebilecekleri bir süreç başlatmalarında onlara destek olmaktır. Çift terapisine sorun çıkmadan önce başvurmak sorun çıktıktan sonra başvurmaktan daha sağlıklıdır. Çünkü yeni bir ilişkiyi sağlıklı bir şekilde yapılandırmaya çalışmak, bozulmuş bir ilişkiyi düzeltmekten daha kolaydır. Evlilik terapisi sayesinde çiftler akıllarındaki soruların cevaplarını bulabilir, sorun olabilecek tarafları keşfedebilir ve sorun çıkmadan bunlarla ilgili önlem alabilirler.
Son olarak, bu yolculuğa çıkmadan önce kendinize ve partnerinize güvenin. Unutmayın, o kişiyi siz seçtiniz!
Psikolog Gonca BAĞLAR
Comentarios