PANİK ATAK KABUSUNUZ OLMASIN!
- Psikolog Gonca BAĞLAR
- 24 Şub 2015
- 3 dakikada okunur
Son zamanlarda çevremizdeki herkesten sıkça duyduğumuz, başta kendimize olmak üzere herkese hemen tanısını koyduğumuz ancak hakkında da pek çok yanlış bilgiye sahip olduğumuz bir rahatsızlık panik atak…

Panik atak, aniden ortaya çıkan, bugüne kadar kimsenin fiziksel zarar görmediği, bayılma veya ölme ihtimalinin olmadığı, herkesin yaşayabileceği bir hastalıktır.
Panik Atak Nedir?
Panik atak belirli rahatsızlıklarla birlikte görülen, beklenmedik bir anda ortaya çıkan, çarpıntı, kalp atışında hızlanma, terleme gibi bedensel belirtilerle birlikte delirme, kontrolünü kaybetme ve ölüm korkusunun da eşlik ettiği yoğun kaygı nöbetidir. Bu kaygı nöbeti kendisini nefes almakta güçlük, çarpıntı, titreme, baş dönmesi, boğuluyor gibi olma, bayılma hissi, vücudun farklı bölgelerinde uyuşma ve karıncalanma, soğuk veya sıcak basması gibi çeşitli fiziksel belirtilerle gösterir. Bu belirtilerin hepsi birden panik atak nöbeti yaşayan herkeste görülmez. Bu durumu yaşayan kişiler bulundukları ortamdan kaçmak veya uzaklaşmak üzere yoğun duygular yaşarlar.
Panik atak belirtileri bir anda ortaya çıkar, giderek artan bir hızla on dakika içinde en şiddetli haline ulaşır. Bazen 15-20 dakika içinde sona erebilir, bazen de bir saati aşan sürelerde bitebilir.
Panik Atak Her Zaman Olur Mu?
Panik atak yaşanılan durumlardan bağımlı ve bağımsız ortaya çıkabilir. Örneğin yakınlarından veya kendisi ile ilgili kötü bir haber alan birinde bu rahatsızlık tetiklenebilir. Bu durumda panik atak bir kereliğine mahsus olabilir, tekrarı olmayabilir ve tedaviye ihtiyaç olmayabilir. Ancak durumdan bağımsız ortaya çıkan panik ataklar kişinin yaşam kalitesini düşürdüğü için tedavi gerektirir.
Panik atak; panik bozuklukla birlikte mental rahatsızlıklarda, sosyal fobide, özgül fobide ve travma sonrası stres bozukluğunda görülür. Yani panik atak tek başına bir hastalık değil, hastalıkların içinde var olan bir belirtidir.
Panik Bozukluk Nedir?
Panik bozukluk, panik atak üzerine kuruludur. Tekrarlayıcı, ani, atakların tekrar olacağına dair sürekli kaygı, kalp krizi geçirip ölme inancı ile sürekli üzüntü duyma ve ataklara karşı önlem olarak bazı kaçınma davranışlarının görüldüğü ruhsal bir rahatsızlıktır.
Kişiler genelde nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, baş dönmesi gibi şikayetlerle hastanelerin acil servislerine başvururlar. Bu belirtiler pek çok tıbbi rahatsızlığın da belirtileri olduğu için genelde “bir şeyiniz yok,” denilerek eve dönerler.
Panik Bozukluk Neden Olur?
Bireylerin çocuklukta yaşadıkları ebeveynden ayrılma durumu, yetişkinlikte kişileri kaygıya yatkın hale getirebilir. Bazı görüşler, panik bozukluğun kişilerde ciddi bir hastalık, ölüm, iş kaybı gibi temel yaşam olayları sonucu ortaya çıkabileceğini söylemektedir.
Bazı görüşler de panik bozukluğun; fiziksel ya da zihinsel duyumların yanlış olarak, abartılı biçimde yorumlanması sonucu ortaya çıkabileceğini söylemektedir. Kişiler panik halinde iken nefes almakta güçlük, kalp atışında hızlanma gibi bedensel duyumlarını, olduğundan daha tehlikeli algılar ve bu belirtilerin ölümcül olduğu inancına kapılır. Atağın olmadığı normal zamanlarında ise bedenlerinde panik atağı düşündürecek belirtiler ararlar. Bu da kaygının tekrar başlamasına ve bedensel belirtilerin artmasına sebep olur.

Panik Bozukluk Nasıl Başlar?
İlk atak, sebepsiz başlayan göğüs ağrısı, terleme, çarpıntı ve nefes almakta güçlük çekerek başlar. Kişi bu anlarda kalp krizi geçirdiğini düşünür ve kişiyi ölüm korkusu sarar. Bu korkuyla birlikte kişi hastanelerin acil servisine başvurur, yapılan incelemelerde fiziksel herhangi bir sorun çıkmaz, kişiye oksijen verilerek ya da sakinleştirici yapılarak kişi evine gönderilir. Bu belirtileri yaşama sebebi de genelde doktorlar tarafından stres diye belirtilir.
Kişiler yapılan müdahalenin ardından kendilerini iyi hissederler, ancak bir süre sonra yeni bir panik atağı ile karşılaşırlar. Yaşanılan korku ve panik bu sefer daha şiddetlidir. İlk nöbet yaşandığında yapılanlar tekrar yapılır, farklı ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılır fakat bir sonuç alınamaz.
Bu deneyimlerin ardından kişilerde huzursuz bir dönem başlar. Bir sonraki panik atağın ne zaman geleceğini düşünmeye başlar. Bu kaygılı ve gergin bekleyiş sonucunda kişilerde beklenti kaygısı oluşur. Yaşadıkları tedirginlik sebebi ile günlük hayatlarında yaptıkları sıradan işleri bile yapmaktan vazgeçerler. Ataklar sırasında yapabilecekleri ile ilgili kendilerince önlem almaya çalışırlar ve bir daha iyi olamayacaklarını düşünürler.
Panik atak nöbeti yaşayan çoğu insan bu deneyimi hayatının en kötü tecrübesi olarak tanımlar.
Panik Bozukluğun Tedavisi
Panik bozukluğu hastaların sandığının aksine tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır. Psikoterapi ile kişinin panik atak hakkındaki yanlış bilgi işleme süreçlerinin doğru olanla değiştirilmesi ve kişiye bu belirtilerle korkmadan baş edebilmeyi öğretilmesi hedeflenir. Böylece kişi yaşam boyu kullanabileceği beceriler ile panik atakla baş edebilir hale gelir.
Psikolog Gonca BAĞLAR
Comments